Bir bayramı daha bitmeyen sorular kervanı ile geçirdik.

Bir bayramı daha bitmeyen sorular kervanı ile geçirdik. “Nişanlanırsın, düğün ne zaman? Evlenirsin, çocuk ne zaman? Hamile kalırsın, cinsiyeti ne? Çocuk doğar, çocukla ilgili hiç bitmeyen öneriler, sonra ikinci çocuk ne zaman? Okulu bitirirsin, işe girdin mi? İşe girersin, maaş ne kadar? Sorulara gelen cevapların üstüne yorumlar ve hatta yeni sorular. Bitmiyor!” Sorunun yöneltildiği kişi emin olun hiç ama hiç hoşlanmıyor. Ancak benim gözlemim: kendi geçtiği bu sıkıcı devirden sonra zaman geliyor kendisi soran taraf oluyor. Nedeni yok, merak da denmez tam olarak. 😶😐😯😒😏😣🤓 Bakın ne diyeceğim; Bırakın karşınızdaki insanların durumlarıyla ilgili merakınızı gidermeyi, konuşulacak daha güzel konular bulun. Evliyseniz çocuklarınızın geleceği için daha iyi neler yapılabilir ya da çocukları sosyal medyada ve okulların önlerinde bekleyen kötülüklerden nasıl koruyabilirsiniz onu konuşun. Biz gereksiz muhabbetlerle zaman öldürürken, bir yerler de uzayda yaşam, yeni hayat için kafa patlatıyor insanlar. Akıl almak istediğimiz zaman zaten paylaşmak istediğimiz kişilere ulaşıyoruz. Bırakın iş arayan akrabanız bayramda sizinle kafasını dağıtsın. Bırakın bekâr dostunuza koca bulmayı da, hazır görüşmüşken uzun uzun sohbet edin, hatıra fotoğrafları çekilin. Nişanlandıysa teyze oğlun, düğün için o da birilerinin dürtmesini beklemiyordur herhalde evlenecektir. Her çocuk, cinsiyeti ne olursa olsun bal gibidir ve nasipleriyle gelir aileye, ikinci çocuk işini de boş verin. Sıkmayın, yormayın birbirinizi. Bazen diyorum ki Nabza göre şerbet mi 🤔 bilmiyorum, bence bazen turşu suyu 😎 birbirinizi düşünüp hadi değiştirin konuları 😉

Yorum Yap