Hayatımızda da bize alışık olduğumuz sıcaklık ve güven

Eğer çocukken ebeveynlerimizle olan ilişkimiz bizi duygusal anlamda besleyen bir ilişkiyse, aramızda sağlıklı bir onaylanma, ilgi, sevgi ortamı varsa yetişkin hayatımızda da bize alışık olduğumuz sıcaklık ve güveni telkin edecek ilişkilerde rahat ederiz. Bizi kendimizle ilgili kuşkuya düşürecek, eleştirecek, manipüle edecek insanlardan uzak dururuz ve onların bu davranışları bizi iter. Eğer ebeveynlerimizle ilişkimiz eleştiriye dayalı, soğuk, bağımlı, kırılgan ya da başka türlü şekilde negatife dönükse o zaman da bunun normal olduğunu içselleştirdiğimizden bize aynı şekilde hissettirecek eşler buluruz. Sağlıklı ilişki yürütebilen insanlar ilgimizi çekmez. Ve hatta iyileştirmek ve değiştirmek için çaba harcamaya gerek olmayan insanları sıkıcı buluruz. Hayatında her daim drama ve kaos ile yaşamış çocuklar büyürken kendi duygularını ve ihtiyaçlarını göz ardı etmeyi öğrenirler ve dramatik olaylar olmadan kendi duygularına ulaşamazlar. Bu çeşit çocuklar yetişkinliklerinde kendilerini canlı hissetmek için güvensizlik, keder, hayal kırıklığı ve karmaşaya ihtiyaç duyarlar

Yorum Yap