Platonik aşk cinayeti

Platonik, gerçekte var olmayan, düşte kalan, hep öyle kalması istenilen anlamına gelmektedir. Platonik takıntı kavramı, takıntılı aşk, aşk bağımlılığı ya da ilişki bağımlılığı olarak değerlendirilir. Her normal insan için yarım kalmış her yaşantı tamamlanmaya ihtiyaç duyar. Hepimiz gidenin; ister ölümle ister boşanmayla ister ayrılıkla kaybettiğimiz sevdiklerimizin bir gün geri dönme olasılığını yaşamak isteriz. Hep böyle bir umut taşırız. Bunun da ötesinde kişi ya bir de üzerine Sınırda Kişilik Bozukluğu’ysa. Kökeninde Kaygılı / Kararsız Bağlanma stili dediğimiz kişilik olan bu bozukluğa sahip bir insanın en büyük korkusu terk edilmektir. Bu kişinin hayatı iki zıt kutupta sürer; bir an tamamen karşı tarafa yapışma, bağımlılık ama başka bir anda da kendini geri çekme, mesela haftalarca ortadan kaybolma. Bağlanma ihtiyacı arttığında karşı tarafa yapışma, ona saplanma ama bağlanma korkusu arttığında da geri çekilme, duygularını soğutma. Ve terk edildiğinde ya da bunun olacağını hissettiğinde de saldırganlaşır. Bu gözü görmez saldırganlık da 2 şekilde olabilir. Kişi ya kendini jiletleme ve intihar gibi davranışlarla kendisine zarar verir ya da onu takip etme, arabasına kezzap atma, onun hakkında dedikodu yapma hatta onu öldürme gibi davranışlarla karşı tarafa zarar verir…
Bebekliğinden itibaren sevgisiz, ilgisiz kalmak, birtakım terk edilişleri yaşamak Filiz Aker’in suçu değildi… Ve tüm terk edilişlerin intikam nesnesi olmak da yakında baba olmaya hazırlanan Vatan Şaşmaz’ın suçu değildi… Emsalleri yaşanmasın, Ruhları şad olsun.

Yorum Yap