Çocuklarla konuşurken kullanılmaması gereken hitap şekilleri çocuk psikolojisi gündemini meşgul eden yeni fark edebildiğimiz konular arasında. İşin garip ve komik tarafı bir yandan çocuklarımızın özgüven ve öz değer gelişimine engel olurken diğer yandan onların egolarını şişiren de bir toplumuz. Ebeveynlik stillerimiz son derece çelişkili. En tehlikeli olan seslenişler: Prensesim Paşam Aşkım Sevgilim. Neden mi? Çocuğun egosunu aşırı şişiren, onu bir balon haline dönüştüren, ne yapacağını, ne isteyeceğini şaşırtan kelimelerden uzak durulmalı. O sizin canınız ya da bir tanecik çocuğunuz olabilir. Ancak gerçek hayatta kimse çocuğunuza prenses ya da paşa gibi davranmaz ve kişisel rekabetin bu kadar tavan yaptığı bir yüzyılda eşi de dahil kimse çocuğunuza bu şekilde özenli ve hürmetkar yaklaşmayacaktır. Fanus gibi bir dünyada büyütüp dışarı çıkardığınızda hayal kırıklığı yaşayacaktır. Diğer özel yakın ilişki sözcükleri de eşinize söylediğiniz sıfatlardır. Onlara da aynı şekilde seslenirseniz rol tanımları karışabilir, birbirlerine ‘aşkım, sevgilim’ gibi söylemleri olan ebeveynler çocuklarına da aynı ifadeleri kullandıklarında çocukta rol karmaşası yaşatacaktır. Bu nedenle çocuğun aile içindeki rolüyle, anne, baba ve sevgili rolü arasındaki ayrımı doğru şekilde öğrenebilmesi için ebeveynlerinden duyduğu sevgi sözcükleri de farklı olmalı. Özetle; Sözcüklerle çocuğu çok fazla odak noktası yapmak, yani ‘sen her şeyden önemlisin’ mesajını vermek onun ruhsal gelişiminde olumsuz etki oluşturuyor. “Çocuğa sıcak bir dokunuşta bulunmak, sımsıkı sarılmak ve göz teması kurarak gülümsemek sevgiyi ifade etmenin en doğru yolu”.