Bir ilişki nereden baslamışsa ilk ve en büyük yarasını çoğunlukla oradan alır. Bir ilişkinin başında çiftin birbirindeki hangi özelliklerden etkilendiği o çiftin olası problemlerinin de kaynağını oluşturan en önemli faktörlerdendir. Seanslarda çiftlere “seni etkileyen hangi özelliği oldu?” diye sorarız. “Beni sahiplenmesinden çok hoşlandım” diyen bir kadın bir zaman sonra ilişkide fazla karışılmaktan yorulur, “çok eğlenceli ve etkileyici oluşundan” diyen bir kadın bir zaman sonra diğer kadınlarla olan ilişkisinde istediğim mesafeyi koymuyor diye bunalır, “çok güzel oluşundan etkilendim” diyen bir erkek, herkes ona bakıyor gözler üstünde diye huzursuz olmaya başlar, “ayaklarının yere sağlam basışından, bağımsız ruhundan etkilendim” diyen bir erkek bir zaman sonra çok dediğim dedik bir eşten şikayetlenir. Yani sözün özü ilişkiyi ne başlattıysa sınavı da yarayı da sonra o yapar. Her ilişkinin bir yarası, bir sınavı olur. Bazı çiftler değişip, dönüşmek ve içgörü kazanmak konusunda diğerlerine göre daha etkili çözümler bulur ve yollarına daha rahat devam eder, bazıları ise o sorun sarmalından çıkamaz hayat herkese zindan olmaya başlar. İşte tam bu noktada belki de durup sadece ben bu adamın, bu kadının nesini sevdim “soru”sunu sormak güncel “sorun”un cevabını da içinde saklıyor olabilir.