Ne zaman üniversitelere kariyer ve gelecek hakkında konuşma yapmaya gittiysem ya da ne zaman benden daha genç biri benim ondan daha fazla bir şey bildiğimi düşünüp bana sorduysa kariyer yada çalışma hayatında “bu işin olurunu”, dedim ki : Üniversiteyi bitirince hemen çalışmaya başlama 🎓 Git, dolaş, Erasmusla ülkeler gez, aç kal ama ne yap et, koşturmaya başlamadan önce biraz amaçsız ama keyifle yürü. Maceraya çık, bedeli ne olursa olsun bunu yap. Çünkü… Çünkü hayat, onu erken anladığını sananlardan çok fena alır öcünü. Bir şeyi vaktinde yaşamadan geçersen, çok sonra, seni rezil etme pahasına, sana yaşatır o eksik bıraktığın bölümü. Âşık mı olmadın ? Gelir seni kırk beşinde bulur, en olmaz zamanda. Maceraya mı çıkmadın ? Sürükleye sürükleye götürür seni otuz beşinde. Yırtık kot, yer bezinden hallice bir kazak giyip, nasıl göründüğüne aldırmadan geçiremedinse öğrencilik yıllarını mesela, elli yaşında, artık kalabalıkların gözleri seni hiç de öyle görmeyi beklemezken, sana giydirir o kot pantolonu. Hayatı sakın erkenden yaşama, sonradan çok fena komik eder adamı. Zira atlayıp geçtiğin ne varsa dönüp dolaşıp bulur insanın yakasını. Kendini yaşatıncaya kadar yapışıp kalır 🙄 yaşam doyumun olmazsa olmaz !