Genelde hastalıkları hastalara söylenmese de bütün hastalar, hastalıklarının sürecini bilirler.

Genelde hastalıkları hastalara söylenmese de bütün hastalar, hastalıklarının sürecini bilirler. Ama onlar da biz ziyaretçiler gibi o anki hastalığı bilmemezlikten gelirler veya biz öyle sanırız 😌 Konuşmalarda hastanın başında geçmişle ilgili birlikte geçirilen güzel anıların konuşulduğunu duyarız. Aynı şeyleri hastaneden çıktıktan sonra yine yaşayabileceğimiz anlatılır. “İyileş yine yaparız” denir 👍 Bu hastane ve hastalık psikolojisi. Refakatçiler, hastanın yanında tahlillerin iyiye gittiğini, kısa zamanda taburcu olacaklarını ümit ettiklerini anlatırken, biz “Tabii canım, en kısa zamanda çıkacak inşallah” sözleriyle teselli ederiz hastayı. Teselli edilmek gerekli ve iyi gelen bir davranıştır, onarıcıdır. Birden fazla yatak olan odalarda kader birliği ve büyük bir dayanışma vardır. Gerektiğinde birbirlerinin hastalarına bakarlar, birlikte üzülürler, eğer geçici olarak iyiye giden bir durum varsa birlikte sevinirler. Gelelim hasta psikolojisine; insana en çok koyan o “muhtaç olma” durumu. Kendini aciz ve çaresiz hissetmek hiç iyi gelmez, muhtaçsınız. Yemeğini bile kendin yiyemiyorsun, suyunu alacak halin olmuyor bazen. Yanında sana bakanlar var ama çekiniyorsun sürekli birşeyler istemekten. En iyi gelen şey sağlıklı hallerin geri geleceği umududur. Ben hep şöyle derim: Gri gökler sadece geçmekte olan bulutlardır 😉 Rabbim başta can dostum olmak üzere, nerde şifa bekleyen hasta varsa, ona acil ve hayırlı şifalar nasip etsin

Yorum Yap